Makale İnceleme : Çalışan Bellek ve İşitme Yetersizliği Olan Bireyler

 

MAKALE İNCELEME RAPORU

Beyza Nur Erol

 

1.       Makale Künyesi :

Halime Miray Sümer Bodur ve Aydın Kızılaslan, (2020).“Çalışan Bellek ve İşitme Yetersizliği Olan Bireyler” Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi. Sonbahar Özel Sayı, s.110-119.

     Anahtar Kelimeler : İşitme yetersizliği olan bireyler, çalışan bellek, çok-bileşenli çalışma belleği modeli.


2.       Problem Özeti :

     Problem Durumu : İşitme yetersizliği; bireyin işitme testinden aldığı sonuçların normal işitme sınırlarından belirli derece farklılık göstermesi olarak tanımlanabilir. İşitme yetersizliği, işitme duyusunda kaybın yanında dolaylı ya da doğrudan bireyin dil kazanımını, iletişim becerilerini, algılama yeteneğini, bilişsel becerilerini ve diğer önemli kazanımlarını sınırlar, gelişimini olumsuz etkiler. İşitme kayıplı çocuklar okul ve sosyal çevreye uyum sağlamada sorunlar yaşar, iletişim gibi önemli konularda akranlarından geri kalırlar. Yetişkin bireylerde işitme kaybı akademik kariyeri ve ikili insan ilişkilerine olumsuz etki katar.

     Bellek (hafıza), bir organizmanın bilgiyi depolama, saklama ve geri çağırma yeteneğidir. Ufak düzeylerde bellek problemi yaşayan insanların dahi hayatları oldukça sınırlanır ve zorlaşır. Öğrenme ve bellek yakın ilişkili olduğu için kişi verimli öğrenemez. Gündelik hayatta zorluklara maruz kalır. Bellek mekanizması 3 kısımda incelenir:

·         Duyusal bellek, duyu organlarından gelen bilginin kısa sürelerle depo edildiği alandır.

·         Kısa süreli bellek (çalışan bellek), bilinçli kullanımda olan sınırlı miktardaki bilgiyi geçici süre saklayan bellek sistemidir. Bazı çalışmalar çalışan bellek ve kısa süreli bellek kavramlarını bir kabul ederken, bazı çalışmalar ise bu iki kavramı farklı olarak ele almış ve incelemiştir. Bazı çalışmalar ise çalışan belleğin kısa süreli belliği kapsadığını ele alır. Bu noktada çalışan bellek; bilgiyi kısa süreliğine depolayan ve işleyen, öğrenme ve anlama gibi karmaşık bilişsek süreçleri yöneten bellek mekanizması olarak tanımlanır.

·         Uzun süreli bellek, hayat boyu öğrendiğimiz tüm bilgilerin depo edildiği alandır.

     Araştırmanın Amacı ve Problem Cümlesi : Bu çalışmada konuşma ve dil becerilerini etkileyen bellek mekanizmasının işitme kayıplı bireylerde incelenmesi amaçlanmış, belleğin bileşenleri anlatılarak işitme kayıplı bireylerde çalışan bellek mekanizmasının performansı, etkisi ve bileşeni anlatılmıştır. Bu çalışmada aşağıda verilen sorulara yanıt oluşturmak amaçlanmıştır.

1.     1.)  Bellek nedir ? Belleği oluşturan mekanizmalar hangileridir ? Belleğin bileşenleri, performansı ve kapasitesi neyi ifade eder ?

2.    2.)  Bireyin matematik ve okuryazarlık becerisi gibi temel akademik alanlardaki performansında rol oynayan çalışan bellek mekanizması ile bireyin dil kazanım becerisine ve bunun sonucu sözel dil becerisi, iletişim becerisi gibi yeteneklerine olumsuz etki eden işitme kaybının arasındaki ilişki nedir ?

3.    3.)   İşitme kayıplı bireylerin çalışan bellek mekanizması, normal işitmeye sahip bireylerin çalışan bellek mekanizmasından nasıl farklılıklar gösterir ?

4.     4.) Sözel çalışma belleği, soyut düşünme becerileri, sözel dil yetenekleri, tekrar etme stratejisi, dikkat eksikliği gibi çalışma belleğine bağlı becerilerde yaşanan sınırlıklar işitme kaybı olan bireylerde ve normal işitmeye sahip bireylerde nasıl farklılıklar gösterir ?

5.   5.)  Bellek kapasitesi işitme kayıplı bireylerde ne düzeyde sınırlamalar gerçekleştirir ?

6.    6.) Çalışan bellek stratejileri nelerdir ? Kaç çeşit strateji vardır ?

7.   7.) Çalışan bellek müdahaleleri nelerdir ve neyi amaçlar ?

     Hipotezler :

1.      1) Bellek ve bellek süreçlerinde yaşanan problemlerin öğrenme ile ilişkisi vardır.

2.       2) Çalışan belleğin bilişsel süreçlerle etkisi bireyin akademik kariyeri için eğitsel açıdan önemlidir.

3.      3)  Eksik ve yetersiz bellek performansı öğrenim alanlarından; dikkat, konuya ilişkin önceki bilgi, ses bilgisel beceri ve görsel-mekansal alan'ı etkiler.

4.      4)  İşitme yetersizliği görülen bireylerde sınırlı işitsel girdiden kaynaklı sözel dil gelişiminde sınırlamalar görülür.

5.    5)  İşitme kaybı olan bireyler zayıf çalışan bellek performansı sergiler.

6.     6)  Dikkat becerisi, görsel ve sözel performans, okul başarısı, okuma becerisi, bellek kapasitesi gibi alanlardaki akademik sınırlamaların nedeni işitme yetersizliğinin derecesinden ziyade bireyin dille erken tanışması ve eğitimidir.

7.      7) Çalışan bellek müdahaleleri bireyin bellek kapasitesinin, uzun süreli bellek depolamasının ve bireyin uzun süreli belleğindeki kodlanan bilgi miktarının arttırılmasını amaçlar.

     Araştırmanın Önemi : İşitme kayıplı bireylerin akademik kariyer ve sosyal, bilişsel becerilerinde ki sınırlamaların nedeni, bellek kapasitesi ve buna bağlı olarak diğer becerilerin işitme kaybından nasıl etkilendiği çalışmada anlatılmıştır. Bu yönüyle çalışma normal işitmeye sahip bir birey ile işitme kaybına sahip bir birey arasındaki farkı anlamak ve bireyin gelişiminde nasıl rol oynadığını görmek açısından önemlidir.

 

3.       Yöntem :

     Bu çalışmada işitme kayıplı bireylerin çalışan bellek mekanizması son zamanlarda artan çalışmalar kaynak alınarak açıklanmıştır (Alloway ve Alloway, 2010; Baddeley, 2003; Cowan, 2005, Dehn, 2011; Gathercole ve Alloway, 2008). Bu araştırmada çalışan bellek kavramı, bileşenleri  ve fonksiyonu farklı modeller kullanılarak tanımlanmıştır (Baddeley ve Hitch, 1974; Cowan, 2005; Kane ve Engle, 2000). İşitme yetersizliği ve çalışan bellek ilişkisi de farklı çalışmalar kaynak alınarak açıklanmıştır. (Sümer ve Kumaş ve Kargın ve Güldenoğlu, 2017; Qi ve Mitchell, 2012; Trezek, Wang ve Paul, 2010; Gottardis ve Nunes ve Lunt, 2011; Marschark ve Sarchet ve Trani, 2016).

 

4.       Bulgular :

      Çalışan bellek ve akademik başarı arasındaki ilişki Alloway, 2006; Alloway ve Alloway, 2010; Baddeley, 2003; Clair-Thompson ve Gathercole, 2007; Gathercole ve Pickering, 2000 çalışmaları ile açıklanmış olup, modellemeler öne sürülerek anlatılmaya çalışılmıştır. Çalışan bellek performansı düşük çocukların akademik başarılarını akranları ile aynı düzeyde gerçekleştiremedikleri konusunda yapılan Gathercole ve Alloway ve Willis ve Adams, 2006; Geary, 2004; Swanson ve Berninger, 1996 çalışmaları arasında benzerlik izlenmiştir. İşitme yetersizliği ve çalışan bellek ilişkisi hakkında yapılan Mitchell ve Quittner, 1996; Quittner ve Leibach ve Marciel, 2004 çalışmaları ile eksik işitme yeteneği ve çalışan bellek performansı arasında ki ilişki tanımlanmıştır.

 

5.       Sonuç ve Öneriler :

     Sonuç : İşitme yetersizliği yaşayan bireyler işitme engelinin getirdiği olumsuz sonuçların yanı sıra çalışma belleğini de etkin bir biçimde kullanamayarak gelişimde ve öğrenmede olumsuz sonuçlar ile karşılaşmaktadırlar. İşitme yetersizliği dolaylı ve dolaysız olarak bir çok gelişim aşamasında olumsuz sonuçlar yaratmaktadır. İşitsel girdi yetersizliğine bağlı olarak çalışan bellek performansı yetersiz olan bireylerde okuma metinlerini anlamlandıramama, görsel anımsatıcıları ve sözel ifadeleri hatırlamama, gerekli bilgiye odaklanamama ve dikkat eksikliği gibi negatif sonuçlar izlenmiştir.

     Öneriler :

·         - Bu konu üzerinde erken tanı, teşhis ve tedavi her hastalıkta olduğu gibi büyük bir önem taşır.

·        -  Çocuklarda yaşanan işitme kaybı genellikle çocuklar tarafından fark edilmemekte olup, çocuğun gelişiminde bu eksikliğin belirlenmesi ve tespit edilmesi başlıca çocuğun bakıcısına/ebeveynlerine düşen bie sorumluluktur. Bu sebeple öğretmen/bakıcı/ebeveyn 'in erken tespiti ve çocuğuyla olan ilişkisi önemli bir detaydır.

·        -  Bu sorunla karşılaşan bireylere doğru strateji ve erken teşhis ile tedavi önerilmeli ve birey takip altına alınarak sorunun çözülmesi, bireyin eğitim ve akademik becerilerinin arttırılması ön planda tutulmalıdır.

 

6.       Kişisel Sonuç :

    Dünü, bugünü, yarını ve çevremizi anlayabilmek için bellek kapasitemizin yüksek performansta çalışması gerekmektedir. Bellek performansı kişinin öğrenme kapasitesini arttırmakla da ilişkili olup işitme yetersizliği gibi bazı engellerle hasar görebilir. Çevreden gelen ve fiziksel olarak doğan tüm bu engeller karşısında bireylerin işitme hassasiyetine önem vermesi, mümkünse düzenli olarak test yaptırmaları ve bu engellerden bir veya fazlası ile karşılaşmaları durumunda en erken dönemde tedavi olmaları gerekmektedir. Çocuklarda gelişim ve öğrenme; yetişkin ve yaşlılarda akademik kariyer, iletişim ve doğru algılama için önemli olan bu engelleri en aza indirebilmektir.

Yorumlar